CUMHURİYET DESTANI

CUMHURİYET DESTANI

Ecdadımızdan miras, Devlet-i Ebed Müddet.

Nice devletler kurdu, tarihinde bu Millet.

Üç kıtaya taşıdı; töresini, soyunu;

Şimdi cumhuriyetle, payidar ilelebet.

Anadolu yurt oldu, yazdılar zafer, destan;

Kefen giyen Alparslan, Devlet-i Âli Osman,

"Muhteşem Süleyman"dır batıdaki şânımız,

Çağı bitiren "Fatih", "o ne güzel komutan".

Gemileri yüzdürdü, ecdadım dağdan taştan;

"Ensarî "nin ruhuyla, tarihi yazdı baştan.

İmkânsızlık ne demek, iman dolu göğsüm var;

Cephede siper olduk, şehitlerle her yaştan.

Aynı bayrak altında, beraberiz ve biriz,

Vatan için şehadet, "Hakk" içindir biliriz.

"Yavuz"un emaneti, biz "Hakk"ın sancaktarı;

Ölümsüzlük yolunda, öldükçe diriliriz

Her kadın "Nene Hatun", "Âsım'ın nesli" gençler,

Her erkek "Sütçü İmam", her ferdi "meçhul asker".

Bağımsızlık nöbeti, "şehitler tepesi"nde,

"Seyit Onbaşı"lar var, nöbet sırası bekler.

"Çanakkale geçilmez", diye destan yazandan,

Bir hilâlin uğruna, bu toprakta yatandan;

Andımız Cumhuriyet, Ulusal Bayramımız,

Gençliğe emanettir, başta "Başkomutan"dan.

Millî mücadelede, millî orduyla vurduk.

Millî egemenliği, cumhuriyette bulduk.

Atatürk'ten armağan, kök saldı Cumhuriyet;

İkibinyirmiüç' te, asırlık çınar olduk.

Milletçe mizacımız, istiklâl ve hürriyet.

Millî Meclis' le kurduk, tacımız Cumhuriyet.

"Ya ölüm ya istiklâl", kurtuluş parolamız;

Çıktık yola dönmek yok, boyun eğmez bu Millet.

Kadını ve erkeği, yaşlısı ve genciyle,

Tek Devlet, Tek Bayrak'la, Tek Millet bilinciyle;

Kayıtsız ve şartsızdır, verdiğimiz bu karar,

Yaşıyoruz milletçe, özgürlük sevinciyle.

Hedef "dünyada barış, yurtta barış"tır, elbet;

"Ali"nin zülfikârı, korku ol zulmü titret,

"Ömerî" adaletin, mazluma umut olsun;

"Damarlarında mevcut, muhtaç olduğun kudret!"

"Hazırız her an harbe, bu gerçek sulhun yolu".

Milletçe nöbetteyiz, yürekler iman dolu.

"Bekleyen ve beklenen", ülkümüz bir duada;

"Süngü, miğfer kuşanmış", bekliyor Anadolu!

Bir ayağın Avrupa, bir yanında Türkistan,

"Mavi Vatan" bağrında, kök salmış "Yavru Vatan",

"Akdeniz ilk hedefim", "çırpınır Karadeniz!"

Yeni yüzyılda tarih, yazılır yeni baştan.

Bilim,kültür,sanatın, harmanlandığı yerde;

Uygarlık yarışında, hep birlikte seferde,

Barışa zeytin dalı, arabulucu, elçi,

Dünya barışı için, çare olduk her derde.

"Kardeş Vatanlar" senle, birliğe erecekler;

Malazgirt,Dumlupınar, emsâldir diyecekler.

Yeniden dirilişin, onlara timsâlisin;

"Yesevî", "Edebali"; "Şeyh Şamil"leri bekler.

Ezilen milletlerin, dinsin diye gözyaşı;

Mücadele ruhunu, bu topraklara taşı.

Örnek olsun devletim, Cumhuriyet Bayramım,

Kutluyoruz gururla, şimdi yüzüncü yaşı.

"Mehmet Âkif"ler bitmez, hep oldu, hep olacak;

"Tekrar İstiklâl Marşı, Rabbim yazdırmayacak".

Her yüz yılda yeniden, Cumhuriyet marşları;

Aynı coşku,sevinçle, gururla yazılacak.

Milletçe marşlarımız, söylenecek birlikte;

Bölünmez vatan için, mutlu beraberlikte.

"İlelebet var olsun, yaşasın Cumhuriyet!"

Sonsuza dek kutlansın, esenlik ve dirlikte

Mehmetçikler tükenmez, ecdattan biliyorsun;

Vazgeçilmez mirasın, peşinden gidiyorsun.

"O ne güzel askerdir", deyip "Mehmet"i öven,

"Müjde" verilmiş sana, daha ne istiyorsun!

Eğilmeden dimdik dur, çiğnetme onurunu;

İlahî inayet var, çözersin sorununu.

Millî benliğe sarıl, Cumhuriyet ışığın,

Verdiği sözden dönmez, "O, tamamlar nurunu".

Haksızlık karşısında, cesurca atılanı,

İnsanlığa yardımda, en önde katılanı;

Din, renk ve ırka bakmaz, bu necip Milletimiz,

Yaradan'dan ötürü, sever yaratılanı.

Dahilî ve haricî, bedhahlar yine olur;

Gaflet ve dalâletten, hıyanetten yol bulur.

Ferasetin ,kalp gözün, sende açık oldukça,

İlahî lûtuf bitmez, karşılığını bulur!

Sanmasın gâfil düşman, milletimiz yorulur;

Ne içerden bölünür, ne arkadan vurulur.

Beraber yürümenin, kıymetini biliriz;

Yanlış yolun hesabı, bilmeyenden sorulur!

Beş koldan gelse düşman, sarsa ifritten derya;

Asırlık Cumhuriyet, sende bu azim var ya!

Payına düşen alır, kime ne vereceksen;

Yeşerir çöller elbet, " ayaklanır Sakarya!"

Erol URGUN